Arykanda antik kentini keşfedin

Arykanda antik kenti, Finike-Elmalı karayolu üzerinde, Finike’ye sadece 30 kilometre uzaklıktaki Arif köyü içinde yer alan tarihi bir anıttır. Kentin kazı, bakım ve temizlik çalışmaları günümüzde de devam etmektedir.

Şehir teraslar üzerine çeşitli katmanlar halinde inşa edilmiştir ve keşfedilmesi yaklaşık bir saat sürmektedir. Arykanda, Antalya bölgesinin en önemli antik kentlerinden biridir ve mutlaka ziyaret edilmelidir.

Arykanda adı Likya dilinde “yüksek bir kayanın yakınında bir yer” anlamına gelir. Bu gerçek, kentin bölgedeki en eski kentlerden biri olduğunu gösterir, çünkü adı anadili olan Anadolu dilini yansıtır.

Kentin tarihi MÖ 5. yüzyıla kadar uzanmaktadır. Arykanda, Likya’nın önemli bir merkeziydi ve bölgenin ekonomisinde ve kültüründe önemli bir rol oynadı. Şehir, farklı seviyelerde çok katlı binalar ve kaleler inşa etmeyi mümkün kılan tepelik bir arazi üzerine kurulmuştur. Burada tiyatro, çeşmeler, spor salonları, hamamlar ve nekropol gibi çeşitli arkeolojik alanlar bulacaksınız.

Kasabaya gelen ziyaretçiler sadece tarihin değil, aynı zamanda doğanın ve çevrenin güzel manzaralarının da tadını çıkarabilirler. Kasaba, yürüyüş yaparak veya piknik yaparak vakit geçirebileceğiniz pitoresk bir bölgede yer almaktadır.

Bölgenin antik tarihi hakkında daha fazla bilgi edinmek ve Türkiye’nin güzelliğinin tadını çıkarmak için Arykanda antik kentini keşfedin.

Phinique bir portakal severler cennetidir

Eskiden Fenike olarak bilinen Finike, Türkiye’nin güzel bir liman kentidir. MÖ 500’lerde kurulmuştur ve binlerce yıllık zengin bir tarihe sahiptir.

Ancak Finike sadece tarihi yerleriyle değil, aynı zamanda dünyaca ünlü portakallarıyla da tanınıyor. Hatta Kaliforniya Üniversitesi tarafından yapılan bir araştırmaya göre Finike’nin portakalları, dünyanın en lezzetli portakalları olarak bilinen Kaliforniya portakallarından daha üstündür.

Finique’ye seyahat ederken, şehrin karmaşasından uzakta, portakal bahçelerinin, temiz plajların ve turkuaz koyların getirdiği huzura kendinizi kaptıracaksınız. Burada bolca yetişen sulu ve tatlı çekirdeksiz portakalların tadını çıkarabilirsiniz. Burası portakal severler ve doğanın ve huzurun tadını çıkarmak isteyen herkes için idealdir.

Finike portakal severler için gerçek bir cennettir. Bu güzel kasabanın atmosferine kendinizi kaptırmak ve meşhur meyvesinin tadını çıkarmak için buraya gelin.

Helidonia Deniz Feneri’ne yürüyüş – unutulmaz bir macera

Türkiye’deki en güzel ve heyecan verici yürüyüş rotalarından biri Helidonia Deniz Feneri yürüyüşüdür. Tarihi Likya Yolu üzerinde yer alan Helidonia Deniz Feneri, Türkiye kıyılarındaki en yüksek deniz feneridir.

Helidonia Deniz Feneri’ne giden yol, bölgeyi çevreleyen pitoresk Akdeniz çam ve adaçayı ormanlarının içinden geçmektedir. Sonunda, kıyı şeridini kucaklayan masmavi suların çarpıcı manzarasını keşfedeceksiniz.

Helidonia Deniz Feneri sadece güzel bir bina değil, aynı zamanda konumu nedeniyle bölgedeki en nefes kesici yerlerden biridir. Helidonia Deniz Feneri’ne yapacağınız bir yürüyüşün unutulmaz bir macera olacağından ve Türkiye’nin sunduğu güzel manzara ve görüntülerin keyfini çıkarmanızı sağlayacağından emin olabilirsiniz.

Tarihi Limira kenti – antik çağa bir yolculuk

Tarihi Limira kenti, Toçak Dağı’nın güney kenarında uzanır ve erken dönem yapılarını içeren bir akropolün yanı sıra güneyindeki ovada Roma ve Bizans dönemlerine ait surların içinde kalan ve bir yolla ayrılan bir alandan oluşur.

Likya yazıtlarında Limira’dan “Zemuri” olarak bahsedilmesi, kentin en azından MÖ 5. yüzyılda iskân edildiğini göstermektedir. Kentin özellikle aktif olduğu dönem, MÖ 4. yüzyılın ilk yarısında Likya kralı Perikles’in hükümdarlığı sırasında Limira’nın Likya’nın başkenti olduğu dönemdir.

Limira, çok sayıda kaya mezarı nedeniyle Likya bölgesinin en ünlü kentlerinden biridir. Kentte, birçoğu Likya dilindeki isimleri ve yazıtlarıyla bilinen dört yüzden fazla kaya mezarı bulunmaktadır.

Limira’yı ziyaret etmek, Türkiye’nin zengin tarihini görmek ve deneyimlemek için antik çağa bir yolculuktur. Bu tarihi şehirde, antik ustalar tarafından yapılmış gerçek sanat eserleri olan kaya mezarları da dahil olmak üzere eşsiz mimari yapıların tadını çıkarabilirsiniz.

Mira (Demre) zengin bir mirasa sahip antik bir kenttir

Demre olarak da bilinen Mira, Türkiye’de zengin mirasıyla ün kazanmış önemli bir antik kenttir. Bir dağın yamaçlarında yer alan Mira, Demre ovasının çarpıcı doğasıyla çevrilidir.

Şehir, ünlü kaya mezarlarının yanındaki bir tepenin üzerinde kurulmuş ve zamanla genişleyerek yamaçtan aşağıya doğru uzanmıştır. Likya’nın altı önemli kentinden biriydi ve Orta Çağ’da hatırı sayılır bir öneme sahipti. Kaya mezarları ve basılmış sikkelerden elde edilen kanıtlar, kentin çağımızdan önce, muhtemelen MÖ 5. yüzyılda var olduğunu gösterdiğinden, tarihi antik çağlara kadar uzanmaktadır.

Mira’yı (Demre) ziyaret ederek Türkiye’nin zengin tarihi mirasını yakından tanıma fırsatı bulabilirsiniz. Antik ustalar tarafından yapılmış gerçek sanat eserleri olan kaya mezarları da dahil olmak üzere eşsiz mimarinin tadını çıkarabilirsiniz. Güzel doğası ve tarihi yerleriyle çevrili Mira (Demre), dünyanın dört bir yanından gelen turistleri kendine çekmekte ve zamanda geriye doğru heyecan verici bir yolculuk sunmaktadır.

Olympos milli park içinde bir antik kenttir

Olympos, Türkiye’nin Antalya ilinin Kumluk ilçesinde, Olympos Milli Parkı sınırları içerisinde yer alan bir antik kenttir. “Tanrıların Şehri” olarak bilinen Olympos, tarihle iç içe olmak ve doğal zenginliklerin tadını çıkarmak için eşsiz bir fırsat sunmaktadır.

MÖ 2. yüzyılda Seleukoslar tarafından kurulan Olympos, geçmişinden pek çok iz bırakmıştır. Günümüze ulaşan kalıntıların çoğu Helenistik, Roma ve Bizans dönemlerine aittir. Bir çam ormanının içinde yer alan kasaba, tarihi ruh ve doğanın güzelliğiyle dolu eşsiz bir atmosfer sunmaktadır.

Olympos’ta dar sokaklarında gezebilir, çeşitli mimari yapıları ziyaret edebilir ve turkuaz sularında yüzmenin keyfini çıkarabilirsiniz. Akçay Deresi’nin geçtiği kentin güney tarafında Güney Nekropolü, Alkeltis Lahdi, şehir surları, tiyatro ve hamamlar yer almaktadır. Kuzey tarafında ise Kuzey Nekropolü, bir Roma tapınağı, bir anıt mezar, bir mozaik yapı, liman anıt mezarları, Kaptan Eudomos’un lahdi ve Ceneviz kalesi bulunmaktadır.

Olympos sadece bir tarih harikası değil, aynı zamanda Antalya’yı ziyaret ederken görülmesi gereken doğal bir alandır. Gelin ve Olimpos Milli Parkı’nın muhteşem doğasıyla çevrili antik kentin güzelliğinin tadını çıkarın.

Demre’deki Aziz Nikolaos Kilisesi

Türkiye’nin Demre köyünde ünlü Aziz Nikolaos Kilisesi bulunmaktadır. Bu kilise, denizcilerin ve çocukların koruyucusu Aziz Nikolaos efsanesiyle ilişkilendirilmektedir.

Aziz Nikolaos 245 yılında Fethiye yakınlarındaki Patara’da doğmuş ve 326 yılına kadar yaşamıştır. Yaptığı iyilikler ve ihtiyacı olanlara yardım etmesiyle tanınmıştır. Tarih onu Demre’de fakir bir adamın üç kızıyla birlikte yaşadığı bir köye bağlar.

O dönemde bir kızın yeterli çeyizi yoksa köle olarak satılabilirdi. Üç kızın çeyizleri yoktu ve babaları onları köle olarak satmaya çoktan karar vermişti. Ancak bir gün evlerinin penceresinden içeri üç çuval altın atılmış. Çuvallar, kurutulmak üzere sobanın önünde duran ayakkabıların yanına düşmüş. Bu altın çuvallarını Aziz Nikolaos’un attığına inanılır. Bu mucizevi hareket bir gelenek haline gelmiş ve çocuklar hala Noel Baba olarak da bilinen Aziz Nikolaos’tan hediye beklemektedir.

Aziz Nikolaos öldükten sonra Demre’ye gömülmüş ve onuruna bir kilise inşa edilmiştir. Aziz Nikolaos Kilisesi, bu azizi onurlandırmak ve hayatı ve mirası hakkında daha fazla bilgi edinmek isteyen hacılar ve turistler için popüler bir yer haline gelmiştir.

Demre’deki Aziz Nikolaos Kilisesi, eşsiz freskleri ve ikonlarıyla tarihi bir mimari yapıdır. İnanç ve umudun sembolü olan bu kiliseyi ziyaret ederek Türkiye’nin tarihi ve kültürüyle iç içe olabilirsiniz.

Phaselis, Likya kıyısında yer alan antik bir liman kentidir

Fazelis, Türkiye’nin Likya kıyısında yer alan antik bir liman kentidir. MÖ 7. yüzyılda Lakios liderliğindeki Rodoslu kolonistler tarafından kurulmuş ve güney, orta ve kuzey olmak üzere üç limanı nedeniyle stratejik öneme sahip olmuştur.

Şehir 2. yüzyılda Roma İmparatorluğu tarafından fethedilmiş ve ardından Likya Birliği’nin bir parçası olmuştur. Bizans dönemi şehre piskoposluk merkezi unvanını kazandırmıştır. Ancak Fazelis, tarihi boyunca limanlarının zenginliği nedeniyle korsan saldırılarına maruz kalmıştır.

Bugün Fazelis, antik dönemin mimarisi ve kültürü hakkında daha fazla bilgi edinmek için popüler bir turizm merkezidir. Ziyaretçiler kale, tiyatro ve termal hamam kalıntılarının yanı sıra antik tapınaklar ve nekropollerden de etkilenmektedir. Kasabadan denizin ve çevredeki doğanın doğal manzaralarına sahip dağ patikaları boyunca yürüyüş yapmak da mümkündür.

Adrasan, Likya kıyı şeridinde gözlerden uzak bir köşe

Çavuşköy olarak da bilinen Adrasan, Türkiye’nin Likya kıyısında yer alan çam ağaçlarıyla çevrili güzel bir koydur. Burası deniz, kum ve ormanlarıyla çarpıcı doğal güzelliği nedeniyle “cennetin tenha köşesi” olarak da adlandırılır.

Musa Dağı’nın eteklerinde yer alan ve Ceneviz Koyu’na komşu olan Sazak Koyu, dik bir yamacın arkasına gizlenmiştir ve bu cennet köşesinin bir parçasıdır. Yalancı Koy ile birlikte muhteşem bir doğa harikası üçlü oluştururlar. Koyun arkasında, içinden Adrasan’a giden orman yolunun geçtiği ormanlık bir alan uzanmaktadır. Bu tenha bölgede seyahat çoğunlukla tekneyle yapılmaktadır.

Koyda deniz kaplumbağaları ve çeşitli balıklar bulunabilir, bu nedenle kendi şnorkel maskenizi, şnorkelinizi ve paletlerinizi getirdiğinizden emin olun. Adrasan, kalabalık şehirden uzakta doğanın ve mahremiyetin tadını çıkarmak isteyenler için mükemmel bir yerdir.

Suluada, Akdeniz kıyı şeridinde yer alan güzel bir adadır

“Türk Maldivleri” olarak da bilinen Suluada, Türkiye’nin Akdeniz kıyısında muhteşem bir adadır. Adrasan’da, Antalya Körfezi’nin en batı ucu olan Gelidonya Burnu’na yaklaşık 7 kilometre mesafede yer almaktadır. Burada Akdeniz’i karakterize eden en güzel turkuaz suları görebilirsiniz. Bu bölgedeki sular biyolojik çeşitlilik açısından zengindir ve birçok hayvan türüne ev sahipliği yapmaktadır.

Suluada, suyun iyileştirici özellikleri nedeniyle her zaman dinlenmek ve iyileşmek için popüler bir yer olmuştur. Deniz suyunun ve kumun rengi popülerliğinin ana nedenleridir. Adaya ulaşmak için deniz ulaşımını kullanmanız gerekir, bu da tatilinize inziva ve huzur duygusu katar.

haber bülteni̇ne kaydolun

En son güncellemeleri almak için bültenimize abone olun

son anlaşma

İkinci gecenize özel %50 İndirim

Best Choice

İletişim

Sahilkent 46.Sok. No:1/A Finike / Antalya
+90 242 855 55 00
+90 544 855 54 19
reservation@presadifinica.com.tr
info@presadifinica.com.tr

bizi takip edin

PRESA DI FINICA ailesinde çalışan herkesin sadece tek bir işe odaklanması gerektiği ilkesini benimsedik: “Sizi her zamankinden daha iyi hissettirmek.”

Tüm hakları saklıdır © | Resmi Site Presa di Finica